HPV (Human Papilloma virüs) rahim ağzında (serviks), vajina, anüs, ağız içi gibi mukozalarda ve deride enfeksiyona neden olan ve siğillerin oluşumuna neden olan bir virüstür. Anogenital bölgedeki siğillere kondilom adı verilir.
HPV, hem erkeklerde hem kadınlarda, cinsel temas ile bulaşan en yaygın hastalıklardan biridir. Oldukça bulaşıcı olan virüs, oral ve anal cinsel ilişki ile de yayıldığı için toplumdaki cinsel yönden aktif pek çok kişiye bulaşabilir. Virüs mukozalardan ve deriden temas yolu ile vücuda girer ve hücre içine yerleşir. Bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü stres, hastalık, uykusuzluk, beslenme bozukluğu gibi durumlarda, enfeksiyondan yıllar sonra bile alevlenerek rahim ağzı kanserinin gelişmesinde ana etken olarak rol oynar.
HPV çeşitleri
Son yapılan araştırmalarla birlikte 200’e yakın HPV tipi bulunmuştur. En sık kanserden sorumlu yaklaşık 15 tip HPV bulunmaktadır ve bu tipler “yüksek riskli” tiplerdir.
HPV kansere sebep olur mu?
Dünya çapında yapılan bir çalışmada rahim ağzı kanseri olan kadınlarda HPV yaygınlığı %99,7 olarak bulunmuştur. Ayrıca bu virüs, rahim ağzı kanseri dışında gırtlak (larinks), dil, bademcik, makat bölgesi civarına yerleştiğinde rektum kanseri, erkeklerde penis kanseri gibi birçok kanserin gelişmesinde rol oynar.
HPV virüsünün neden olduğu rahim ağzı kanseri dünya genelinde kadınlarda meme ve kolorektal kanserlerden sonra üçüncü sırada, jinekolojik kanserlerde ise ikinci sıradadır. Her yıl 250 bin kadın rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Rahim ağzı kanserine yakalanma oranı giderek azalmasına rağmen hala jinekolojik kanserlerden kaynaklı ölümlerin en önemli sebeplerinden biridir.
Sitolojik tarama programlarının yaygın olarak kullanılmasıyla özellikle gelişmiş ülkelerde hastalığa yakalanma oranı azalmıştır. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ülkelerde tarama programlarına erişim kısıtlı olduğu için rahim ağzı kanserine yakalanma ve ölüm oranları hala yüksektir.
Tarama testleri
Jinekolojik kanserler arasında tarama testi olan tek kanser rahim ağzı kanseridir. Tarama testindeki amaç rahim ağzında henüz kanser olmayan ancak uzun yıllar sonra kansere dönüşme riski olan bazı lezyonları erkenden fark etmektir. Erkenden tespit edilen bu lezyonlar tedavi edilerek kanser oluşması engellenebilir. Tarama testi olarak Pap smear 1941’den beri kullanılan en ucuz yöntemdir. Smear testi rahim ağzından sitolojik inceleme amaçlı sürüntü alınıp hücrelerin incelenmesi işlemidir.
Thin-Prep testi (sıvı bazlı sitoloji) bu yöntemle örnek alındıktan sonra özel bir sıvı içerisine konulur. Uygulanan işlemlerden sonra yalnızca rahim ağzından dökülen hücreler ayrılır ve incelenir. Bu yöntem Pap smear testine göre 4 kat daha fazla duyarlıdır ve daha doğru sonuç verir. Yanlış negatif sonuç verme ihtimalide Pap smear testinden daha düşüktür ve %4’tür.
HPV teşhisi
HPV teşhisi için “altın standart” HPVDNA’nın PCR yöntemi ile belirlenmesi ve tiplendirilmesidir. Bu yöntemle alınan servikal sürüntü, genital siğil gibi örnekler özel bir sıvı içerisine konulur PCR yöntemi ile DNA varlığı veya yokluğuna bakılır, pozitif çıkan örneklerden genotipleme çalışılır ve HPV tipi belirlenir yüksek risk, orta risk ve düşük risk grubuna göre tedavi ve takibi planlanır.
Son yayınlanan kılavuzlar başarılı sonuçlara rağmen servikal sitolojinin duyarlılığının düşük olması nedeni ile sitoloji ile birlikte HPV DNA PCR çalışılmasını önermektedir. Hem Thin-prep hem HPV DNA PCR testinin birlikte çalışılıp değerlendirilmesi Co-Test olarak adlandırılır ve daha güvenilir sonuçlar vermektedir. Günümüzde 30-65 yaş arası kadınlara sadece smear testi yarine CO-test ile tarama önerilmektedir. Test için numune alınırken anestezi gerekmez. İşlem ağrısızdır çünkü parça alma, parça koparma gibi bir işlem değildir özel bir fırça ile sürüntü alınarak hücreler toplanır. Bu işlem 1-2 dakika sürer ve günlük aktiviteleri etkilemez.
HPV’ye spesifik ilaç tedavisi henüz yoktur. Fakat HPV’nin neden olduğu servikal bölgedeki hücresel değişiklikler, genital siğiller tedavi edilebilir.
HPV aşısı
Korunmada ilk yol, cinsel yolla bulaştığı için, çok eşlilikten kaçınmaktır. Prezervatif kullanılması kısmi koruma sağlamaktadır. HPV virüsünün en sık rastlanan yüksek riskli tiplerine karşı aşı geliştirilmiş olup ülkemizde 2 tür HPV aşısı bulunmaktadır. HPV rahim ağzı kanseri aşısı koruyucu bir aşıdır. Virüs ile karşılaşılmadan önce aşı yapılırsa koruyuculuk % 100’e yakındır. Kadınların düzenli doktor muayenesi yaptırmaları ve önerildiği gibi Co-Test yaptırmaları önemlidir.