Diyabet, büyük oranda genlerimizde saklı olup, 40’lı yaşlardan sonra kendini gösteren bir hastalıktır. Sinsidir, çünkü hastaların çoğunda, komplikasyonlar ortaya çıkıncaya kadar yıllar boyunca ciddiye alınmaz.
Hastalığın başlıca sebebi, pankreastan salgılanan insülin rezervlerinin tükenmesi ve bu insüline dokularda duyarsızlık gelişmesidir. Böylelikle,
bir taraftan dokular şekeri gereği gibi kullanamazken, diğer taraftan, kullanılamayan bu şeker kanda birikir, yükselir.
Diyabet belirtileri nelerdir?
İlk zamanlarda sadece, susama ve aşırı idrara çıkarma, belki biraz kilo kaybı yaptığı düşünülür. Bu dönemlerde diyabetik, gelecekte başına geleceklerden habersiz, yer içerler. Aslında diyabetik hastalar normal bireylere göre daha da iştahlıdırlar. Komplikasyonlar ortaya çıktığında diyabet hastalığı çoktan ilerlemiştir, tedavide amaç yeni hasarlara, olabildiğince engel olmaya çalışmak şeklindedir.
Tedavi edilmediğinde diyabet nasıl etki eder?
Vücutta hemen hemen bütün organları etkiler. Gözlere vurur ve körlükle sonuçlanabilir, böbrekleri görevini yapamaz hale getirerek kişiyi diyalize mahkum edebilir. Kalp ve beyin damarlarının daraltarak tıkanmasına zemin hazırlar, kalp krizleri, felçlerle sonuçlanır. Ellerde ve ayaklarda
yanma, karıncalanma ve uyuşmalar en sık şikayetlerdendir.
İleri safhalarda, bir türlü iyileşmeyen yaralar nedeniyle ayak parmaklarından başlayarak bütün bacak kaybedilebilir. Bu arada hastanın cinsel yaşamı da ciddi şekilde etkilenir. Tüm bu etkiler tedavide çok geç kalındığında ileri safhalarda oluşan etkilerdir.
Diyabette erken teşhisin önemi
Diyabette erken teşhis edilmesi ileri safhalara varan kötü senaryoların yaşanmaması için oldukça önemli ve hayatidir. Vücuttaki şeker seviyesinin diğer organların durumuna göre hazırlanan diyet ve ilaçlarla kabul edilen limitlerde tutulması yaşam boyu hastalıkla mücadele edebilmek ve hasar görmemek için çok önemlidir.
Diyabet hastalığında teşhis
Öncelikle sistemik muayeneden geçirilip gerekli tetkikler yapılmaktadır. Bu tetkiklerde o anki glukoz seviyesinin yanı sıra geçmişe (özellikle son 3 aya) dönük şeker ortalamaları, organlarda meydana getirdiği hasarlar, sıkça diyabete eşlik eden hastalıklar taranmaktadır. Bu tetkikler, aynı zamanda,
hastanın hangi tedaviden daha çok yarar göreceği konusunda ipuçları da verecektir.
Diyabet Tedavisi
Diyabet tedavisinde amaç şeker seviyesini normal seviyelerde tutabilmek ve oluşabilecek olumsuz etkileri en aza indirgemektir.
İnsülin
İnsülin, kandan şekeri çekerek gerekli dokuların kullanımına sunar. Kullanım fazlası şekeri (glukoz) de karaciğer ve yağ dokunda depolanmasını sağlar.
İnsülin, 1922’de ilk kez uygulanarak 14 yaşında bir çocuğun hayatını kurtararak tıbbın hizmetine girmiştir. Başlangıçta domuz ve sığır pankreasından elde edilirken günümüzde insan genlerinden elde edilen insülin kullanmaktadır. Molekül yapısında küçük değişiklikler yapılarak, etkisi ihtiyaca göre uzatılıp kısaltılmış, pek çok çeşit insülin üretilmiştir.
Burundan püskürtülen ve pompa şeklinde cilt altına yerleştirilen tipleri de bulunmakla birlikte, daha çok cilt altına enjekte etmek, yahut damar yoluyla vermek şeklindedir.
İlaç tedavisi
Bütün diyabetik hastalar insülin kullanmak zorunda kalmıyorlar. Kimi ilaçlar, pankreasın azalmış insülin üretim kapasitesini kamçılayarak daha fazla çalışmasını sağlarken, kimileriyse kandaki şekerin dokularda “müsrifçe” harcanmasına, kimisi, barsaklardan şeker emilimine engel olarak barsaklardan atılmasına yol açar. Kimileri de idrar yoluyla şekerin atılmasını sağlar.
Bütün bu ilaçların öncelikli hedefi, kan şekerini normal değerlere çekebilmektir. Bu geleneksel ilaçlardan başka, son yıllarda, pankreas dışında, barsaklar seviyesinde şekeri düzenleyen, hatta pankreası da idare eden “inkretinler” keşfedilmiş olup, bu hormonlar üzerinde etkili pek çok yeni ilaçlar geliştirilmiştir. Doktorunuz, hangi ilaç veya ilaç kombinasyonlarının hangi hastada daha başarılı olacağına sizin adınıza karar verecektir. Elbette ki, bunun yanı sıra diyetin de en az ilaçlar kadar önemli olduğunu hatırlatmak gerekir.
Cerrahi yöntemler
Yine son yıllarda, sindirim sistemine küçük bir cerrahi müdahale ile şeker kontrol altına alınabilmektedir. Söz konusu işlem tıp dünyasında kendini kanıtlamış olup, seçilmiş hastalarda başarıyla uygulanmaktadır.
Hastanemizde İç Hastalıkları, Genel Cerrahi ve Diyet polikliniklerimizin, her biri konularında uzman ekibinin koordineli çalışmalar ile diyabetin bütün seviyeleri ve komplikasyonları dünya standartlarının üzerinde tedavileri sağlanmakta ve takipleri gerçekleştirilmektedir.