Üroloji hekimimiz Op. Dr. Faruk YERLİOĞLU ‘nun anlatımıyla Retrograd Intrarenal Cerrahi ve üroloji taş cerrahisinde teknolojik gelişmeler:
Yıllar önce üroloji ile ilk tanışmam anatomi ile başladı. Rahmetli hocam anatomi profesörü Sami Zan’dan üreme sistemi üzerine olan pek keyifli fıkralar ile penis anatomisini öğrendim. Hocam tıklım tıklım dolu amfide bir Afrika ülkesindeki erkeklerin uzun penisleri üzerine bir hikaye anlatırken amfideki iki kız öğrenci bundan rahatsız olur ve amfiyi terk etmek isterler. Hoca kendine özgü üslubu ile amfiden tam çıkmak üzere olan kızlara seslenir. “Kızım Afrika’ya giden uçak yarım saat önce kalktı, boşuna acele etmeyin.”
Biz tüm bu espriler arasında idrar üretme ve atılım sistemi anatomisini; iki böbrek, iki idrar taşıma kanalı (üreter), bir idrar torbası(mesane), son idrar atılım kanalı (üretra) olarak öğrendik. Erkeklerde üretra deyince şöyle bir soluklanmak gerekir, yukarıda prostat şöyle bir sıktımı adamın boynunu ıkın ıkınabildiğin kadar, sıkın sıkınabildiğin kadar, bir damla idrar çıkarabilene aşk olsun.
O prostat ki uğruna neler yapılmadı: açık ameliyatlar, çeşit çeşit kapalı ameliyatlar, kalın aletler, ince aletler, uzun ve kısa aletler; iklimine göre toprağına göre… Sonra lazerler çıktı rengarenk Yeşil mi Kırmızı mı Savaşı patlak verdi. Ve birden bire “Da vinci” denen robot çıkageldi Kaf Dağı’nın ardından.
Holmium Laser (Sphinx)
Laf prostata gelmişken mesleği seçmemde bana örnek olan değerli hocam Prof. Dr. Necdet Aras’a saygılarımı sunmak isterim.
Yıl 1985. Tıp Fakültesi 5. sınıftayım, rahmetli amcam idrar yapamama şikayeti ile memleketim Gaziantep’ten yanıma geldi doktor adayıyım ya, benden büyüğü yok; tüm Gaziantep’in ve Kilis’in Çapa Tıp Fakültesi temsilcisiyim. Her neyse, amcamı tuttuğum gibi sevgili ağabeyim hocam Necdet Aras’a götürdüm. Amcam yapılan prostat muayene(!) ve tetkiklerden sonra sağlığına kavuştu. Ama nedendir bilmem, amcamla aramız eskisi kadar sağlıklı kalmadı.
Yıllar önce (1980’ler) Sami Hocam böbreği anlatırken alman uçak firması Dornier Münih üniversitesinde kullanıma uygun ilk ESWL cihazını (Böbrek taşı kırma cihazı) üretmiş. Böbrek Taşlarının vücut dışından ses dalgaları ile kırılması tam bir devrimdir. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu.
Yıl 1989. Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’nde Üroloji İhtisasına başladım, uçanı kaçanı kesiyoruz küçücük minicik taşlar için koca ameliyatlar yapıyoruz -yanlış anlaşılmasın hemen hemen tüm dünyada aynı şekilde yapılıyor- Daha sonra tüfek icat oldu yaygınlaştı mertlik daha da bozuldu. Koca ameliyatlarla aldığımız taşlar vücut dışından uygulanan ses dalgaları ile kırılır oldu. Değerli hocam Op. Dr. Nejat Canbazoğlu’na sevgi ve saygılarımı sunarım.
ESWL (Böbrek taşı kırma ) cihazı icat olup taş cerrahlığı bitiyor mu derken endoskopik taş cerrahisi ile yeni bir devrim yaşanmaya başlandı. Önce düz bükülmeyen (rijid üreterorenoskop ) aletlerle taşlar kırılıp dışarı alınmaya başlandı. Böbrek taşları vücut dışından böbrek içine yerleştirilen tüpler içinden yapılan (perkuan nefrolitotiripsi) endoskopik müdahalelerle alınmaya başlandı.
Perkütan Nefrolitotomi Tekniği ile Taş Kırma
Sonra bükülebilir, yönlendirilebilir, öne arkaya sağa sola 270 derece dönebilen incecik yılan gibi aletlerle böbreğin ve idrar kanalının en ücra noktalarına ulaşılır oldu. Bu cihazların lazerle buluşması ile taş cerrahisinde zirve yapılmış oldu.
Retrograd Intrarenal Cerrahi
Retrograd intrarenal cerrahide (RIRC) de sadece taşların Holmium lazer kullanılarak tedavisi yapılmakla kalmayıp, ayrıca böbrek içi tümörlerinin ve böbrek çıkımındaki darlıkların endoskopik tedavileri de yapılabilmektedir. Bu teknikte hastalara vücut dışından herhangi bir cerrahi kesi veya cilt üzerinden delme işlemi uygulanmadığı için hastalar günübirlik olarak tedavi edilmekte ve hastalarımız takip eden günlerde aktif yaşamlarına dönebilmektedirler.
Yıl 2000 hasta uyumuş, uğraş ki vücut dışından kılavuz iğne ile böbreğe girebilesin. Bazen yarım saat bazen bir saat böbreğe giremezsin. Öğrenmek sabır ister, zaman ister, çok çalışmak ister.
Yıl 2006 Sefaköy’de bir hastane: Özel Rumeli Hastanesi iyi bir ekip son teknoloji cihazlar elli elde elli bir yerde, hasta uyuyor daha anestezinin tadına varamadan taşı alınıyor, anestezi uzmanı Dr. Salamon Ovadia’nın sevecen ve kadife sesiyle hasta uyandırılıyor.
Yıl 2013; teknoloji en son hangi noktada ise Rumeli hastanesi üroloji kliniği taş cerrahisi de aynı noktada.
Günde bir adet greyfurt taş oluşum riskinizi azaltır. Taş hastalarının her gün yaklaşık 2 litre su içmesi de taş oluşumunu büyük ölçüde azaltır.
Başta çalışma arkadaşım sevgili dostum Op. Dr. Mehmet Akif Güvendi olmak üzere tüm ekibime sonsuz teşekkürler…