Pilosebase Ünite adını verdiğimiz cilt altı yağ bezlerinin enflamasyonu (yangısal reaksiyonu) ile ortaya çıkan akne özellikle ergenlik döneminin her zaman en büyük kozmetik sorunlarından biri olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Hergün polikliniğimize başvuran hastaların önemli bir kısmını “Akne” hastalıkları oluşturmaktadır. Farklı protokoller ile tedavisinde oldukça iyi sonuçlar elde ettiğimiz aknenin oluşumunda pek çok neden sayabiliriz.

Akne Nedenleri

Bunların başında ergenlik dönemi gelmektedir.

Bu dönemde (11-19 yaş arası) vücuttaki androjenik hormon aktivitesinin artmasıyla yağ bezlerinden aşırı miktarda yağ salgılanmaya başlar. Bu salgı yoğunlaşarak kanalları tıkar ve komedon adını verdiğimiz siyah noktaların oluşumuna yol açar. Çoğunlukla hastalık bu düzeyde kalırken, bazı kişilerde tabloya mikroorganizmaların da eklenmesiyle büyük, irinli ve iz bırakma özelliği taşıyan nodülokistik lezyonlar görülebilir.

Ergenlikte görülen bu fizyolojik değişikliklere ek olarak;

  • Stres,
  • yoğun kozmetik madde kullanımı,
  • bazı ilaçların uzun süreli ve bilinçsiz kullanımı (özellikle kortizonlu olanlar),
  • genetik faktörler,
  • özellikle kadınlarda adet dönemleri ile “yumurtalık kistleri” (polikistik over) gibi hormonal dengesizlik yapan bazı rahatsızlıkların bulunması

akne oluşumunu tetiklemektedir. Dolayısıyla ergenlik sonrası 20-40 yaş arasında da akne rahatsızlığı görülmesi olasıdır ve azımsanmayacak ölçüdedir.

Genellikle sanılanın aksine akne ile gıdalar arasında net bir ilişki saptanamamışitır. Sadece aşırı süt ve süt ürünleri tüketimi ile akne şiddeti arasında ilişki olduğunu gösteren bazı çalışmalar bulunmaktadır. Ancak hastalar tarafından çok suçlanan çukulata, çerez, cips, kızartma vb. şekerli, yağlı gıdalarla akne sıklığı ve şiddeti arasında kanıtlanmış bir ilişki bulunmamaktadır.

Akne Tedavisi

Akne, tedavisi mümkün olan ancak sabır gerektiren bir rahatsızlıktır. Tedavideki en önemli unsur devamlılıktır. Çoğu hasta 1-2 hafta gibi kısa sürede kesin bir sonuç beklemekte ve göremeyince tedavilerini yarım bırakmaktadırlar, bu da hem tedaviyi geciktirmekte hem de hastaları daha fazla demoralize etmektedir. Tedavinin öncelikli amacı lezyonların kalıcı iz bırakmadan giderilmesini sağlamaktır. Akne tedavisindeki alternatiflerimiz oldukça geniştir ve bunlar hastalığın şiddetine göre değişkenlik göstermektedir.

Komedonal (hafif) aknelerde genellikle temizleyiciler ile topikal (harici) ilaçlar kullanılırken, inflamatuar (orta dereceli) aknelerde topikal ilaçlara ağızdan alınan sistemik antibiyotiklerde eklenmektedir. Bu tedavilerin minimum 2-4 ay sürdürülmesi, gerekirse periyodik olarak tekrarlanması önerilir. Tedavi esnasında özellikle topikal ilaçlara bağlı olarak ciltte hafif bir kuruma, kızarıklık ve soyulma (peeling) olması doğal ve beklenen bir etkidir. Özellikle hormonal dengesizlikle birlikte olan aknelerde tedaviye oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) da eklenebilmektedir.

Isotretinoin Tedavisi

Aknenin en ağır formu olan ve çoğunlukla yüzde izler bırakarak iyileşen nodülokistik aknede ise en etkili tedavi Isotretinoin‘dir. Ortalama 6-8 ay süreyle kullanılan ve yüksek doz A vitamininden oluşan Isotretinoin tüm dünyada uzun yıllardır güvenle kullanılmaktadır. Ancak buna rağmen maalesef ülkemizde ilaca ait kulaktan dolma bilgilere dayanan gereksiz bir önyargı bulunmaktadır.

Elbette tüm ilaçların olduğu gibi Isotretinoinin de birtakım yan etkileri vardır. Bunların en önemlisi teratojenik olmasıdır. Yani gebelik döneminde kullanılması halinde bebekte onarılamaz defektlere yol açmasıdır. Bu yüzden ilaç kesinlikle hamilelik ve emzirme döneminde kullanılmamalıdır. Bu çok önemli yan etki dışındaki etkilerin hayati önemi olmayıp genellikle;

  • Ciltte aşırı bir kuruluk,
  • dudaklarda çatlamalar,
  • gözlerde kuruma,
  • hafif kas ağrıları

şeklindedir.

Ayrıca karaciğer ve kan yağlarına (kolesterol vb.) ait bazı biyokimyasal değişiklikler görülebilir. Bu nedenle hastalar tedavi süresince 1-2 aylık periyodlarla laboratuar tetkiklerine tabi tutulurlar. Ancak bunların hemen hiçbirisi tedaviyi kesmeyi gerektirmediğinden günümüzde diğer tedavilere dirençli orta dereceli aknelerde dahi Isotretinoin rahatlıkla kullanılabilmektedir.

Sonuç olarak akne, gençlerimiz başta olmak üzere kadın-erkek birçok kişiyi etkileyen önemli bir sorun olmakla birlikte, dermatoloji uzmanı gözetiminde rahatlıkla tedavi edilebilecek bir hastalıktır.

Uzm. Dr. İbrahim Emre EROL

Ocak 16, 2020