Halk arasında kemik erimesi olarak da bilinen Osteoporoz, kemik yapısındaki mineral kayıplarına bağlı olarak kemiklerin kırılgan hale gelmesi durumudur. Çoğunlukla yaşlanma ile birlikte görülmeye başlanır. Kadınlarda daha sık görülür. Özellikle menopoz sonrasında birçok kadında kemik erimesi başlayabilmektedir.
Sağlıklı kemiklerde yüksek oranda kalsiyum bulunmaktadır. Yaşa bağlı olarak zamanla kalsiyum miktarı azalır. Bu durum kemik yoğunluğunu azaltır ve kemikleri kırılmaya yatkın hale getirir.
Osteoporoz Belirtileri
Genellikle omurga ve sırt bölgesinde ağrıyla kendini gösterir. Bunun sebebi kemik yoğunluğunun azalması ile birlikte bu bölgelerde mikro kırıkların oluşmasıdır. Bu kırıklar kendini ağrı ile gösterebilmektedir. Normalde kemiklerde zaman zaman mikro kırıklar oluşsa bile bu kemikler hızlı bir şekilde onarılmaktadır. Osteoporoz ise mikro kırıkların onarılmasını engelleyen bir rahatsızlıktır.
Osteoporoz belirtilerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Boyda kısalma,
- Sırt bölgesinde ağrı,
- Kamburlaşma
- Basit hareketlerde bile kemiklerde kırık ve çatlakların oluşması
Yukarıda sözü geçen basit hareketler sandalyeden kalkma, sağa sola dönme hatta öksürme gibi normalde kırığa sebep olmayacak hareketlerdir. İleri seviye osteoporoz varlığında bu tür basit hareketlerde bile kırıklar oluşabilmektedir.
Osteoporoz Nedenleri Nelerdir?
İlerleyen yaş ile birlikte vücuttaki kemik onarımları da yavaşlar. Yaşın ilerlemesi ile birlikte beslenmedeki yetersizlikler, hareketsiz yaşam tarzı gibi çevresel faktörler Osteoporoz oluşumunda önemli risk faktörleridir. Bununla birlikte Osteoporoz risk faktörlerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Beslenme yetersizlikleri (kalsiyum, fosfor, D vitamini eksikliği)
- Menopoza girmiş olmak
- İleri yaş
- Genetik yatkınlık
- Hormonal problemler
- Adrenal bez hastalıkları
- Sigara ve alkol kullanımı
- Hareketsiz yaşam tarzı
- Steroid içeren ilaçlar kullanmak
Osteoporozda Tanı ve Tedavi
DEXA ve QCT adı verilen kemik yoğunluğu ölçüm testleri ile osteoporoz tanısı koyulabilmektedir. İşlem ağrısızdır. Osteoporozda belirtiler genellikle hastalık ilerlediğinde ortaya çıkmaktadır. İleri evrede ise kemiklerin onarılması mümkün olmamaktadır. Bu nedenle erken tanı için ileri yaşlarda (özellikle kadınlarda menopozdan sonra) belirti olmasa da kemik yoğunluğu ölçümü testi yapılması önerilmektedir.
Hastalığın ilerleme seviyesine ve vücuttaki tahribata göre farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir. İleri seviyede kemik hasarları onarılması mümkün olmayabilmektedir. Ancak kırılmaların ilerlemesini durdurmaya ve ağrılara yönelik birtakım tedaviler uygulanır. Korse tedavisi, kemik çimentosu gibi uygulamalar hastanın ihtiyacı ve durumuna göre uygulanabilmektedir.
Erken evrede teşhis edilen osteoporozda herhangi bir kırık yoksa koruyucu tedaviye başlanır. Amaç kırık oluşumunu önceden engellemektir. Bunun için koruyucu ilaç tedavileri uygulanabilir. Bununla birlikte hastanın kaslarını güçlendirmesi için yaşına ve sağlık durumuna uygun olabilecek egzersizlere yönlendirilir.