Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Bununla birlikte kanser kaynaklı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer almaktadır. 1-31 Ekim tarihleri arası Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlenmiştir. Bu nedenle sizler için bu ay meme kanseri ile ilgili en sık sorulan soruları cevapladık.
Meme kanseri ile ilgili sıkça sorulan 12 soru
Tam olarak neden bilinmemektedir. Ancak genetik yatkınlık, geç menopoz, genetik mutasyonlar gibi birçok risk faktörü bulunmaktadır.
– Kadın olmak ve ileri yaş
– Ailede meme kanseri öyküsünün bulunması (anne, teyze vb.)
– Geç menopoza girmiş olmak (örneğin 55 yaş sonrası)
– Erken yaşta regl olmak (örneğin 12 yaş öncesi)
– Doğum yapmamış olmak veya geç doğum yapmış olmak (örneğin 30 yaş ve sonrası)
– Emzirmemiş olmak
– Alkol ve / veya sigara tüketimi
– Menopoz sonrası obezite ve / veya yanlış beslenme
– BRCA1 ve BRCA2 genlerinde mutasyonlar
20 yaşından sonra her kadın mutlaka elle muayene yapmalıdır. Bununla birlikte herhangi bir şüphede doktora başvurmalıdır.
Ailede meme kanseri bulunan kadınlar daha erken olmakla birlikte her kadın 40 yaşından sonra senede bir kere mamografi çektirmelidir. Ancak risk faktörü yüksek olan kişiler hekime danışmalı ve kontrol sıklığını hekimle birlikte planlamalıdır.
Günümüz teknolojisinde kullanılan mamografi cihazlarının insan vücudu için tehlike oluşturabilecek seviyede radyasyon içermediği tespit edilmiştir. Bu nedenle mamografi kansere sebep olan bir faktör değildir.
Memede fibrokistler ve iyi huylu tümörler oluşabilmektedir. Bu nedenle her kitle kanser değildir. Ele gelen kitlelerin durumu ile ilgili en iyi bilgi için mutlaka uzman hekime başvurulmalıdır.
Fibrokistler memedeki fiziksel oluşumlardır ve hastalık riski taşımazlar. Ancak fibrokistlerin varlığı sırasında kanser meydana gelebilmektedir. Ancak sebebi fibrokistlerin varlığı ile ilgili değil, farklı risk faktörleri ile ilişkilidir.
Fibroadenom memedeki iyi huylu tümörlerdir. Soya tüketimi ve doğum kontrol hapı kullanmak fibroadenomların büyümesine sebep olabilir. Ancak kansere dönüşme riski normal bir meme dokusundan kanser oluşma riski ile aynıdır. Bu nedenle doğrudan fibroadenomların kansere sebep olacağı söylenemez.
Hastanın memesinin alınmasını istememesi ve kriterlerin uygun olması halinde öncelikle meme koruyucu cerrahi düşünülmektedir. Ancak meme koruyucu cerrahinin uygulanabilmesi için tümörün çok büyük olmaması, tek bölgede olması gerekir. Bununla birlikte koltuk altı metastazları olsa da meme koruyucu cerrahi uygulanabilir. Ancak tümörün memeden büyük olması durumunda memenin alınması gerekebilir.
Meme içinde yaygın tümörler varsa, tümörler birçok bölgede oluşmaya başlıyorsa memenin komple alınması gerekebilmektedir. Bununla birlikte meme küçük tümör büyükse yine meme koruyucu cerrahi mümkün olmayabilmektedir.
Oran düşük olmakla birlikte nadir de olsa erkeklerde de meme kanseri görülebilmektedir. Ancak tüm meme kanserlerinin %1 ya da daha azını erkek hastalar oluşturmaktadır.
– Memede ele kitle gelmesi
– Ciltte değişiklikler (meme bölgesinde)
– Meme başının içeriye çekilmesi
– Meme başından kan veya akıntı gelmesi
– Koltuk altı bölgesinde şişlik oluşması