Ketojenik diyet, protein ve karbonhidrat kaynaklarının kısıtlı olduğu ve içeriğinin büyük çoğunluğunu yağların oluştuğu bir diyet türü olarak tanımlanmaktadır. Sağlıklı beslenme planlarında kaçınılan birçok besin türü, ketojenik diyetlerde temel enerji kaynağı olarak tercih edilmektedir. Düşük karbonhidrat ve protein içeriğiyle birlikte yüksek miktarda yağ içermesi nedeniyle bu tür diyetlerin uygulanması zor olabilmekle beraber, uzun süre uygulandığında sağlık açısından riskli olabilmektedir. Karbonhidrat konusunda katı olan bu diyette; ekmek, tahıl ve unla üretilen her türlü besin, şeker gibi kaynaklar yasaklar arasındadır. Diyetin büyük bir çoğunluğu yağ kaynağı olan krema, kaymak vb. besinlerden oluşmaktadır.

Ketojenik diyet ayrıca epilepsi hastalarının nöbetlerini azaltıcı etkiye sahip olması nedeniyle de kullanılabilmektedir. Bununla birlikle ketojenik diyet, metabolizma hastalıkları, beyin ve sinir sistemi hastalıkları, ruhsal ve mitokondriyal hastalıkların tedavi sürecinde de yardımcı olması amaçlı kullanılabilmektedir. Sağlık bakımından oluşturduğu riskler nedeniyle ketojenik diyetin zayıflama amacıyla kullanılmasının güvenilir olup olmadığı henüz kanıtlanmamıştır. Dolayısıyla mutlaka bir hekim tarafından önerilmelidir ve sürekli sağlık kontrolü altında kısa süreli olarak uygulanmalıdır. Ketojenik diyetin amacı, düşük karbonhidrat ile vücudun ketozis moduna geçirilerek vücut depolarındaki yağların yakılmaya başlanmasını sağlamasıdır. Ayrıca karbonhidrat yönünden kısıtlı olması nedeniyle kurubaklagil, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri gibi besinlerin tüketimi de oldukça sınırlıdır.

Ketojenik diyet nasıl yapılır?

Ketojenik diyette beslenmenin %70’ i yağlardan, %25’ i proteinlerden ve geriye kalan %5’ i de karbonhidratlardan sağlanmaktadır. Öğün başına alınan karbonhidrat miktarları mutlaka not edilmeli ve günlük karbonhidrat alımı 50 gramın altında tutulmalıdır. Ketojenik diyet uygulayan kişilerin vücudunda ketojenezin meydana gelip gelmediğini anlamak için idrar ve kandaki keton seviyeleri düzenli olarak takip edilmektedir.

Ketojenik diyetin faydaları

Bu diyet türünün son yıllarda obezite, Polikistik over sendromu, insülin direnci ve alzheimer gibi hastalıklar üzerinde olumlu sonuç gösterdiği bilinmektedir. Bununla birlikte ketojenik diyet yağ ve protein kaynaklarından zengin bir diyet türü olduğundan iştah kontrolü konusunda olumlu etkilere sahiptir.

Ketojenik diyet listesi neleri içerir?

Temel enerji kaynağı yağlardan oluşan ketojenik diyette; Hindistan cevizi yağı, avokado, zeytinyağı, ceviz yağı, badem yağı gibi kaynaklar tüketilebilmektedir. Protein kaynağı olarak ise; yumurta, kırmızı veya beyaz et, balık eti tüketilebilmektedir. Sebzelerden ise patlıcan, lahana, mantar, brokoli gibi düşük miktarda karbonhidrat içerenler tercih edilmelidir. Tüm bunların yanı sıra ketojenik diyette ekmek, tahıl, unlu mamul gibi temel karbonhidratlar asla tüketilmemektedir. Meyve tüketimi ise, az miktarda çilek ve ahududu gibi kırmızı meyveleri içerebilmektedir.

Ana öğünlerde krema, zeytinyağı, mayonez kullanılarak hazırlanan soslar ile salata yanında balık veya et gibi protein kaynakları tercih edilebilmektedir. Ara öğünlerde ise bir miktar yulaf ezmesi tercih edilebilmektedir. Süt ürünlerinden bir miktar peynir tüketimi ile beraber badem, fındık gibi kuruyemişlerden de faydalanılabilmektedir. Ketojenik diyetteki öğün sayısı ve miktarı ise kişiye göre planlanmaktadır.

Ketojenik diyetin yan etkileri nelerdir?

  • Bulantı
  • Kusma
  • Baş ağrısı
  • Yorgunluk
  • Uykusuzluk
  • Kabızlık

Ketojenik diyetin riskleri nelerdir?

  • Ketojenik diyet uygulayanlarda vücut, kendini açlığa adapte etmek adına metabolizmayı yavaşlatır. Bu durum diyet sonunda verilen kiloların tümüyle alınması şeklinde sonuçlanabilmektedir.
  • Büyük bir çoğunluğu yağlardan oluşan ketojenik beslenme planında lifli besinler çok azdır. Dolayısıyla bu durum kabızlık ile birlikte diğer bağırsak problemlerini beraberinde getirebilmektedir.
  • Beynimizin temel enerji kaynağı glikozdur. Ketojenik diyette glikoz elde edilememesi nedeniyle bilişsel fonksiyonlarda yavaşlama ve gerilik gözlemlenebilmektedir.
  • Ketojenik diyet karaciğer üstünde ağır bir yük oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu tür diyetler uzun süre devam ettirilmemeli ve karaciğerinde hastalık bulunan kişiler için uygulanmamalıdır. Bu nedenle diyete başlanmadan önce mutlaka karaciğer enzimleri kontrol edilmelidir.
  • Kanda artan keton cisimciklerine bağlı olarak ketozis tablosu görülebilmektedir.
  • Yüksek yağ miktarıyla beslenmek, kandaki yağın artmasıyla ve yetersiz posa alımıyla kolesterolde artışa neden olabilmektedir. Bu durum kalp ve damar hastalıkları açısından risk oluşturmaktadır.

Tüm bunlara bağlı olarak ketojenik diyet, hekim tarafından uygun görüldüğü taktirde ve kontrol altında uygulanmalıdır.

Ketojenik diyetle verilen kilolar nasıl korunur?

Ketojenik diyet uygulaması sonucunda kilo verildikten sonra, günlük karbonhidrat miktarı kademeli olarak artırılmalıdır. Buna ek olarak mutlaka egzersiz yapılmalı, sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.

Mayıs 3, 2022