
Hastanemiz Obezite Merkezleri ve Obezite Cerrahi Uygulamaları Hakkında Yönetmelik kapsamında Sağlık Bakanlığınca “Obezite Cerrahisi Uygulama Merkezi“ olarak tescil edilmiştir. Obezite cerrahisi hakkında merak edilen tüm soruları sizler için cevapladık:
Obezite, modern çağın en yaygın ve en ciddi sağlık problemlerinden biridir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) obeziteyi, vücutta sağlığı bozacak şekilde aşırı yağ birikmesi olarak tanımlar. Yalnızca fiziksel görünümü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, uyku apnesi ve bazı kanser türleri dahil birçok hastalığın da başlıca risk faktörüdür.
Obezite Nasıl Ölçülür?
Obezitenin belirlenmesinde en yaygın kullanılan ölçüt Vücut Kitle İndeksi (VKİ)’dir. Bu değer, kilonun boyun karesine bölünmesiyle elde edilir. VKİ = Kilo (kg) / Boy (m)²
- 18.5 – 24.9: Normal
- 25 – 29.9: Fazla kilolu
- 30 – 34.9: 1. Derece obezite
- 35 – 39.9: 2. Derece obezite
- 40 ve üzeri: Morbid obezite
Obezitenin Nedenleri Nelerdir?
Obeziteye neden olan pek çok etken vardır:
- Aşırı ve dengesiz beslenme
- Fiziksel aktivite yetersizliği
- Genetik yatkınlık
- Hormonal bozukluklar (örneğin hipotiroidi, insülin direnci)
- Psikolojik faktörler (stres, depresyon)
- Uyku düzensizlikleri
- Bazı ilaçların uzun süreli kullanımı (antidepresanlar, kortizon vs.)
Obezitenin Sağlık Üzerine Etkileri
Obezite, bireyin yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltabilir. Uzun vadede;
- Tip 2 diyabet
- Kalp ve damar hastalıkları
- Karaciğer yağlanması
- Uyku apnesi
- Kadınlarda adet düzensizlikleri ve kısırlık
- Eklem problemleri
- Bazı kanser türleri (rahim, meme, kolon)
gibi birçok sağlık sorununa yol açabilir.
Obezite Tedavisinde İlk Aşama: Diyet ve Egzersiz
Hafif ve orta dereceli obezitede, diyetisyen kontrolünde hazırlanan beslenme programları ve düzenli fiziksel aktivite ile başarılı sonuçlar alınabilir. Ancak ileri düzeyde obezite söz konusuysa bu yöntemler yetersiz kalabilir. İşte bu noktada obezite cerrahisi gündeme gelir.
Kimlere Obezite Cerrahisi Uygulanabilir?
Obezite cerrahisi, genellikle aşağıdaki kriterleri taşıyan bireylerde düşünülür:
- Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 ve üzeri olanlar
- VKİ 35 – 40 arasında olup, diyabet, hipertansiyon gibi eşlik eden hastalıkları olanlar
- Diyet, egzersiz ve medikal tedaviye rağmen kilo veremeyen bireyler
- Psikolojik ve fiziksel olarak ameliyata hazır olan kişiler
Obezite Cerrahisi Ameliyatları Nelerdir?
Günümüzde en sık uygulanan obezite cerrahisi yöntemleri şunlardır:
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Midenin büyük bir kısmı alınarak, tüp şeklinde daraltılması işlemidir. Hasta daha az yemekle doyar, iştahı azalır. En sık uygulanan cerrahi yöntemdir.
- Mide hacminin yaklaşık %80’inin cerrahi olarak çıkarılmasıyla gerçekleştirilir.
- Geriye ince, tüp şeklinde bir mide kalır.
- Hem mide hacmi azalır hem de açlık hormonu (ghrelin) üretimi düşer.
- En sık tercih edilen yöntemdir.
Gastrik Bypass
- Mide küçültülür ve ince bağırsağın bir kısmı baypas edilir.
- Hem gıda alımı azalır hem de emilim kısıtlanır.
- Özellikle tip 2 diyabetli obez bireylerde etkilidir.
Mide Balonu
Endoskopik yöntemle mideye yerleştirilen silikon balon, hacim kaplayarak tokluk hissi yaratır. Ortalama 6 ay – 1 yıl arası kalabilir.
- Endoskopi yardımıyla mideye yerleştirilen silikon bir balon, midenin hacmini doldurarak tokluk hissi sağlar.
- Mide balonu genellikle ameliyat istemeyen ya da ameliyat için uygun olmayan hastalarda tercih edilir.
- Geçici bir yöntemdir (6 ay – 1 yıl arası kullanılır).
Mide Botoksu
Endoskopik olarak mide kaslarına botulinum toksini (botoks) enjekte edilir. Mide boşalması yavaşlatılır ve açlık hissi azalır. Geçici bir yöntemdir.
- Endoskopik olarak mide kaslarına botulinum toksini (botoks) enjekte edilir.
- Mide boşalması gecikir ve tokluk hissi artar.
- Cerrahi olmayan, kısa süreli bir yöntemdir.
- Aşırı obez bireylerde değil, daha hafif kilo problemlerinde uygulanır.
Duodenal Switch ve Mini Gastrik Bypass
- Daha kompleks cerrahi yöntemlerdir.
- Hem gıda alımını azaltır hem de emilimi ciddi oranda kısıtlar.
- Ağır dereceli obezite ve metabolik sendromu olan bireylerde düşünülür.
Obezite Cerrahisi Sonrası Süreç
Ameliyat sonrası dönem, en az cerrahi kadar önemlidir. Bu süreçte:
- Diyetisyen ve psikolog desteği alınmalıdır.
- İlk aylarda sıvı ve yumuşak gıdalarla beslenme düzenine geçilmelidir.
- Düzenli egzersiz yapılmalıdır.
- Vitamin ve mineral takviyeleri ihmal edilmemelidir.
- Rutin doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.
Obezite Cerrahisi Kimler İçin Uygun Değildir?
Aşağıdaki durumlarda obezite cerrahisi genellikle önerilmez:
- Ciddi psikiyatrik bozukluklar
- Aktif madde bağımlılığı
- Cerrahiyi tolere edemeyecek düzeyde ağır kronik hastalıklar
- Gebelik
Obezite Cerrahisi Riskleri
Her cerrahi işlemde olduğu gibi, obezite cerrahisinde de bazı riskler bulunur:
- Enfeksiyon
- Kanama
- Emboli riski
- Sızıntı (özellikle tüp mide ameliyatlarında)
- Beslenme eksiklikleri
- Uzun vadede kilo geri alımı (diyet ve egzersiz yapılmazsa)
Ancak bu riskler, deneyimli bir cerrah ve disiplinli bir takip süreci ile minimize edilebilir.
Obeziteyle Savaşta Kalıcı Çözüm: Yaşam Tarzı Değişikliği
Unutulmamalıdır ki obezite cerrahisi bir “başlangıç”tır. Kalıcı ve sağlıklı bir kilo kontrolü için;
- Doğru ve dengeli beslenme
- Düzenli fiziksel aktivite
- Stres yönetimi
- Uyku düzeni
- Psikolojik destek gereklidir.
Obezite Cerrahisi ile ilgili Sıkça Sorulan Sorular
İlk 6 ayda hızlı bir kilo kaybı yaşanır. Genellikle 1-1.5 yıl içinde ideal kiloya ulaşılır. Bu süreçte beslenme düzenine ve doktor kontrollerine dikkat etmek gerekir.
Eğer beslenme alışkanlıkları değiştirilmez ve yaşam tarzı sağlıklı hale getirilmezse tekrar kilo almak mümkündür. Cerrahi bir “başlangıç desteğidir”, kalıcı başarı için davranış değişikliği şarttır.
Evet. Obezite sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir sorundur. Yeme alışkanlıkları, stres, özgüven sorunları gibi birçok faktör tedavide önemli rol oynar. Psikolojik destek sürecin ayrılmaz parçasıdır.
Eğer hasta belirlenen tıbbi kriterleri karşılıyorsa (örneğin VKİ ≥ 40), bazı devlet hastanelerinde ve SGK anlaşmalı özel hastanelerde cerrahi işlem SGK kapsamında yapılabilir.
Her cerrahi işlemde olduğu gibi obezite cerrahisinin de bazı riskleri vardır. Ancak deneyimli ekiplerce yapıldığında risk oranı düşüktür. Riskler; enfeksiyon, kanama, kaçak gibi komplikasyonları içerir. Cerrahi öncesi detaylı değerlendirme yapılmalıdır.
Elbette. Diyet, egzersiz, davranış terapileri ve ilaç tedavileriyle obezite yönetimi mümkündür. Ancak ileri düzey obezite durumlarında cerrahi yöntemler daha kalıcı ve etkilidir.
Evet, obezite gelişiminde genetik faktörler önemli rol oynayabilir. Ailesinde obezite öyküsü olan bireylerde obezite riski artar. Ancak yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve fiziksel aktivite düzeyi genetik yatkınlıktan daha belirleyici olabilir.
Hayır. Aşırı yemek yemek obezitenin sadece bir parçasıdır. Hormonal bozukluklar, insülin direnci, bazı ilaçlar, stres, uyku eksikliği, depresyon gibi birçok faktör obeziteye katkıda bulunabilir.
Genellikle 18 yaş üstü bireylerde ve 65 yaş altındaki hastalarda uygulanması önerilir. Ancak istisnai durumlarda hekim kararıyla bu sınırlar esnetilebilir.
Mide balonu: Endoskopik, geçici ve cerrahi olmayan bir işlemdir. Balon mideye yerleştirilerek hacmi daraltılır. 6-12 ay sürelidir.
Tüp mide: Cerrahi bir işlemdir. Midenin büyük bir bölümü kalıcı olarak çıkarılır. Daha uzun vadeli ve kalıcı kilo kaybı sağlar.
Ameliyattan sonra genellikle şu süreç izlenir:
1. Sıvı diyet (ilk 1-2 hafta)
2. Püre tarzı gıdalar
3. Yumuşak katı gıdalar
4. Katı gıdalara geçiş
Beslenme planı mutlaka bir diyetisyen tarafından hazırlanmalı ve takip edilmelidir.
Bazı durumlarda, doktor kontrolünde verilen iştah baskılayıcı veya metabolizma hızlandırıcı ilaçlar kısa süreli olarak kullanılabilir. Ancak bu ilaçlar tek başına kalıcı çözüm değildir.
Evet. Obezite, gebe kalmayı zorlaştırabilir, düşük yapma riskini artırabilir ve gebelikte hipertansiyon, diyabet gibi komplikasyonlara yol açabilir. Gebelik öncesi ideal kiloya ulaşmak, anne ve bebek sağlığı açısından önemlidir.
Hızlı kilo kaybı sonrası deri sarkmaları yaşanabilir. Bu, kişinin yaşına, cilt elastikiyetine ve toplam kaybedilen kiloya bağlıdır. Gerekirse plastik cerrahi uygulamaları ile (karın germe, kol germe, uyluk germe gibi) düzeltici işlemler yapılabilir.
İlk 6 ayda kilo kaybı en hızlıdır. İlk yılın sonunda fazla kilonun %60-70’i kaybedilir. Düzenli diyet ve egzersizle bu oran artabilir.
Tüp mide: Mide hacmi küçültülür. Emilim mekanizması değiştirilmez.
Gastrik bypass: Hem mide küçültülür hem de emilim azaltılır. Tip 2 diyabet gibi metabolik hastalıklarda daha etkili olabilir.
Karar, hastanın durumu ve hekim önerisine göre verilmelidir.
Kesinlikle. Obez bireylerde özgüven eksikliği, sosyal izolasyon, depresyon ve anksiyete sık görülür. Psikolojik destek, tedavinin önemli bir parçasıdır.
Obezite, sadece bir estetik sorun değil; ciddi bir halk sağlığı problemidir. Tüp mide ameliyatı, mide balonu, gastrik bypass ve diğer yöntemler, bu mücadelede etkili çözümler sunsa da en temel yaklaşım bütüncül bir yaşam tarzı değişikliğidir. Obezite tedavisi ve cerrahisi hakkında en doğru bilgi ve yönlendirme için mutlaka bir genel cerrahi uzmanı ve diyetisyen ile görüşülmelidir.
Sorularınız varsa size hemen dönüş yapalım!